Transplant ilaçlarını kullanmanın, diğer hastalıklara karşı kullanılan ilaçlardan belirgin farklılıkları vardır:
- Diğer bazı hastalıklarda ilaçları düzenli kullanmamanız ve içmeyi unutmanız vücudunuza daha az zarar verebilecek iken nakil ilaçlarının düzenli kullanılmaması veya sıkça unutulması böbreğinizi kaybetmenize hatta ölümünüze yol açabilir.
- Özellikle böbreğinizin atmaması için verilen ilaçlar oldukça kuvvetli ilaçlardır. Bu ilaçların belirli yan etkileri vardır ve bu sebeple sürekli kontrolde olmanız gereklidir. Nakil olan hastalar içinde en kötü hasta grubu poliklinik kontrollerinin % 20 veya daha fazlasını aksatan hastalardır.
- Bu ilaçlardan bazıları yediğiniz içtiğiniz maddelerden veya diğer doktorların vereceği ilaçlardan etkilenip, vücudunuz için zehir halini alabilir. Bu sebeple, nakil ekibinizin bilgisi dışında ilaç veya bilmediğiniz bir madde kullanmamalısınız.
Nakil olduktan sonra hangi tür ilaçlar kullanacağım?
Nakil olduktan sonra üç değişik tipte ilaçlar kullanacaksınız.
- Böbreğiniz atmasın diye verilen “anti-red” ilaçları.
- Vücudunuzda gelişebilecek infeksiyonları önlemek için verilen ilaçlar.
- Antiret ilaçlarının yan etkilerini önlemek için verilen ilaçlar.
Antiret ilaçları:
Vücudunuzu korumakla görevli bağışıklık sisteminizi baskılayarak böbreğinizin atmasını engelleyen ilaçlardır. Bağışıklık sistemi bakteri, virüs, mantar ve polenler gibi dışarıdan vücudumuza giren maddelere karşı bizi savunur. Bağışıklık sistemimiz yeni takılacak böbreğimizi vücudumuza ait olmadığı için düşman olarak algılar ve onu yok edip vücudumuzdan atmaya çalışır. Bu olaya, nakil sonrası en önemli problem olan red veya rejeksiyon denir.
Antiret ilaçları bağışıklık sisteminin değişik aşamalarını baskılamak amacıyla, genellikle iki veya üç ilacın kombine edilmesiyle birlikte kullanılır.
İnfeksiyon ilaçları:
Özellikle naklin erken dönemleri rejeksiyon için en riskli dönemlerdir. Bu sebeple antired ilaçları naklin erken dönemlerinde (ilk 3-6 ay) daha yüksek dozda verilir. Bu olay bağışıklık sistemimizin ciddi şekilde zayıflamasına ve vücudumuzun bakteri, virüs ve mantarlar tarafından istila edilmesine yol açabilir. İşte bu ilaçlar, bu olayı engellemek amacıyla infeksiyonlar gelişmeden, gelişebilecekleri varsayılarak verilen ilaçlardır.
Yan etkileri önleyen ilaçlar:
Anti-ret ilaçlarının yan etkilerini engellemek amacıyla verilen ilaçlardır. Örneğin mide kanamasını önlemek için verilen mide ilaçları veya antired ilaçlarına bağlı gelişen kan basıncı yüksekliğini engellemek için verilen tansiyon ilaçları gibi.
İlaçlarımı düzgün bir şekilde kullanmak için ne yapmalıyım?
Öncelikle ilaçlarınızın isimlerini, ne işe yaradıklarını ve yan etkilerini kabaca bilmelisiniz. Bu ilaçların hangi saatte ve nasıl (aç veya tok) kullanılacağını öğrenmelisiniz. Transplant ekibi size bu konularda bilgi verecektir.
Bu konuda size en yararlı olacak şey ilaçların ismi, miktarı, nasıl ve hangi saatlerde kullanılacağının yazıldığı bir ilaç çizelgesinin size verilmesidir.
Pratik Öneriler
- İlaç çizelgesini asla yanınızdan ayırmayınız. İşinizi şansa bırakmamalısınız, tatilde veya gece yarısı aniden başka bir sağlık merkezine başvurmanız gerekebilir. Oradaki sağlık ekibinin nakil ilaçları konusunda bilgisi olmayabilir veya kullandığınız ilaçları bilmeyebilirler. Bu durumda verecekleri tedavi böbreğinizi veya hayatınızı kaybetmenize yol açabilir.
- Hiçbir ilacınızı hekiminize sormadan kesmemelisiniz.
- İlaç içmeyi unuttuğunuzda hemen hekiminizi aramalısınız.
- Başka bir hekim tarafından verilen veya dışarıdan aldığınız ilacı asla hekiminize danışmadan kullanmamalısınız.
- Hekiminize mutlaka sizde varolduğuna inandığınız ilaç yan etkilerini söylemelisiniz.
- İlaçları almakta sorununuz olduğunda (para sorunları veya bağlı bulunduğunuz sosyal güvenlik kurumuna ilaçlar ulaşmadığında) hemen nakil ekibinize durumu bildirmelisiniz.
- İlaçları doğru zamanda ve doğru şekilde kullanmalısınız. Bu hiçbir zaman bazı hastaların yaptığı gibi aşırı bir disiplin ile yaşam kalitesini minimuma indirerek olmamalıdır. Kişisel olarak yaşam kalitesinin yüksekliğinin en önemli hedeflerden biri olduğunu düşünmekteyim. Hiçbir hastamın ilacı düzenli kullanmak adına uykusunu bölmesini veya yaşam kalitesini düşürmesini istemem.
ANTİREJEKSİYON İLAÇLARI
STEROİDLER
Birçok değişik tipte steroid ilaç mevcuttur. Böbreğinizin atmasını engellemek amacıyla alacağınız steroidler bazı sporcuların doping amacıyla aldıklarından farklıdır.
Steroid iki değişik amaçla verilir:
- Naklin ilk birkaç gününde böbreğin atmasını engellemek maksadıyla veya red durumlarında toplardamarınızdan yüksek dozda (genellikle 3-5 gün).
- Böbreğin uzun dönemde kalıcı olmasını sağlamak amacıyla düşük dozda ağızdan.
Bazı nakil ekipleri yan etkilerinden dolayı bir süre sonra (3. ayda, 6. ayda veya bazıları 1. yıldan sonra) steroidleri kesmeyi tercih eder. Burada unutulmaması gereken bu işlemin ancak seçilmiş vakalarda ve hekim kontrolünde yapılması gerektiğidir. Bir nakil hastası hekiminin bilgisi dışında asla ilacını kesmemelidir. Steroidin ani olarak kesilmesi böbreğinizin atmasına yol açmakla kalmaz, aynı zamanda adrenal yetmezlik denilen bir hastalığa neden olarak çok daha ciddi durumlara yol açabilir.
Steroidler genellikle günde 1 defa (bazen hekimin seçimine göre günde iki defa veya günaşırı bir defa) şeklinde verilir. Bu ilaçlar mide mukozasına zarar verip mide kanamasına yol açabileceklerinden mutlaka yemeklerle birlikte veya yemekten hemen sonra alınmalıdır.
Her nakil ekibinin farklı bir steroid uygulama şeması vardır. Genel kurak olarak naklin erken dönemlerinde yüksek olan doz kademeli bir şekilde azaltılır (genellikle ilk 3 ayda). Bu doz azaltım programını hekiminizden mutlaka istemeli ve gereksiz yere steroid almaktan kendinizi korumalısınız.
İlacımı almayı unuttuğumda ne yapmalıyım?
Günde tek doz steroid kullanıyorsanız unuttuğunuz dozu bir sonraki doza 12 saat veya daha fazla var ise alabilirsiniz. Eğer bir sonraki doza 12 saatten daha az bir süre kalmış ise unuttuğunuz dozu almayınız, bir sonraki dozu normal zamanında ve aynı miktarda alınız. Asla iki kat dozda ilaç almayınız.
Günde iki doz steroid kullanıyorsanız unuttuğunuz dozu bir sonraki doza 6 saat veya daha fazla var ise alabilirsiniz. Eğer bir sonraki doza 6 saatten daha az bir süre kalmış ise unuttuğunuz dozu almayınız, bir sonraki dozu normal zamanında ve aynı miktarda alınız. Asla iki kat dozda ilaç almayınız.
Mutlaka bir sonraki kontrole dek yeterli ilacınızın olup olmadığını kontrol ediniz.
AZATHIOPRINE (IMURAN)
Imuran genellikle yaşam boyu aynı dozda alınan ve vücudumuzun dışarıdan gelen zararlı mikroorganizmalara karşı savaşan hücrelerinden biri olan beyaz kan hücrelerini baskılayan bir ilaçtır. Genellikle günde tek doz halinde ve yan etkilerinden korunmak amacıyla yemekle veya yemek sonrası alınır. Piyasada 25 ve 50 mg’lık tabletleri mevcuttur.
Çıkaracağı toz size ve yanınızdakilere zarar verebileceğinden, tabletler asla kırılarak kullanılmamalıdır.
Diğer ilaçlarla etkileşimi:
Başlıca gut tedavisinde kullanılan bir ilaç olan Allopurinol (Ürikoliz), Imuran ile etkileşerek Imuran’ın yan etkilerinin artışına sebep olur. Hekiminiz tarafından bu iki ilacın birlikte kullanımı gerekli görüldü ise Imuran dozu % 25-50 oranında azaltılmalıdır. Asla hekiminizin bilgisi dışında yeni bir ilaç kullanmamalısınız.
Yan Etkileri:
Bütün ilaçlar az veya çok yan etkiye sahiptir. Bu kavram, bu ilacı kullanan herkeste bu yan etkilerin görüleceği anlamına gelmez. İlaca bağlı olarak kendinizde herhangi bir yan etkinin geliştiğini düşünüyorsanız hemen hekiminiz ile konuşmalısınız.
Kan hücrelerindeki değişiklikler: En sık görülen yan etki beyaz kan hücre sayımında azalmadır. Bu durum hastayı infeksiyon riski altına sokar. Yapılan poliklinik takiplerinde beyaz kan hücre sayınız 4000’in altına inerse hekiminiz tarafından geçici bir süre için Imuran dozu azaltılacak veya kesilecektir.
Imuran ayrıca vücudumuzdaki kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombositlerin de sayıca azalmalarına yol açabilir.
Nadiren kırmızı kan hücre sayısının da azalmasına ve buna bağlı olarak kansızlığa da neden olabilir.
Mide-barsak problemleri: Bazı hastalarda Imuran kullanımı ile bulantı ve kusma görülebilir.
Imuran nadiren karaciğer fonksiyon testlerinde bozulmaya yol açabilir.
Diğer yan etkiler: Ateş, deri döküntüsü, saç dökülmesi, iştahsızlık, ishal, eklem ve kas ağrısı ve pankreas problemleri.
İlacımı almayı unuttuğumda ne yapmalıyım?
Günde tek doz Imuran kullanıyorsanız unuttuğunuz dozu bir sonraki doza 12 saat veya daha fazla var ise alabilirsiniz. Eğer bir sonraki doza 12 saatten daha az bir süre kalmış ise unuttuğunuz dozu almayınız, bir sonraki dozu normal zamanında ve aynı miktarda alınız. Asla iki kat dozda ilaç almayınız.
Mutlaka bir sonraki kontrole dek yeterli ilacınızın olup olmadığını kontrol ediniz.
Bazı arkadaşlarım CellCept kullanıyor ve okuduğuma göre bu ilaç daha yeni bir ilaçmış. CellCept kullanmamda bir sakınca var mı?
Birçok nakil merkezi erken dönemde böbreğin atma riskini daha başarılı bir şekilde düşürdüğünden dolayı artık CellCept kullanmaktadır. Burada unutulmaması gereken önemli noktalar şunlardır:
– Imuran ve CellCept esas olarak aynı işe yararlar ve asla birlikte alınmamalıdırlar.
– İlaca göre hasta seçilmez, hastaya göre ilaç seçilir. Bu sebeple hangi ilacın sizin için daha iyi olacağına hekiminiz karar verecektir.
– Bir transplant hekimi için en iyi ilaç en çok kullandığı, etki ve yan etkileri konusunda tecrübe sahibi olduğu ilaçtır.
– Genel prensip olarak ilacınız başarısız değilse ve herhangi bir önemli yan etkiye yol açmamışsa başka bir ilaçla değiştirilmez.
– Eğer ilacınızın değişmesi gerekiyorsa buna asla siz değil hekiminiz karar vermelidir.
CellCept (Mikofenolat Mofetil- MMF)
Klinik kullanımı:
CellCept klinik pratikte özellikle rejeksiyonun engellenmesinde, daha az sıklıkla da diğer antirejeksiyon tedavilerine cevap vermeyen refrakter rejeksiyonların tedavisinde kullanılmaktadır. Önerilen doz, oral yoldan yemeklerden 1 saat önce veya 2 saaat sonra alınmak üzere iki eşit doza bölünerek toplam 1-2 gram/gün’dür.
Her ilaç farklı etki mekanizmasına sahip olduğundan, nakil sonrası en başarılı tedavi 2-3 ilacın birlikte kombinasyonula mümkündür. Bu nedenle de CellCept, steroid ve siklosporin ya da takrolimus tedavileri ile birlikte verilmektedir.
Yan etkiler:
Merkezimizde CellCept kullanan hastalardaki yan etki profili aşağıdaki gibidir.
Dispepsi: (%50)
İştahsızlık: (%30)
Diyare: (%30)
Bulantı: (%25)
Kusma: (%5),
Anemi: (%10)
Lökopeni: (%10)
Trombositopeni: (%5)
En sık görülen yan etkiler:
Mide-barsak problemleri: CellCept ishal, bulantı, kusma ve mide yanmasına yol açabilir. Bu etkiler genellikle 2 gramın üzerindeki dozlarla ortaya çıkar ve doz azaltımına cevap verirler. CellCept nadiren mide ülserine de yol açabilir.
Kan hücreleri (özellikle beyaz kan hücreleri) üzerine etkileri: CellCept kullanımı ile birlikte vücudumuzun mikroplara karşı savaşan hücreleri olan lökositlerin (beyaz kan hücrelerinin) sayısında azalma ve hastanın infeksiyon kapma riskinde artış olabilir.
CellCept kullanan hastaların tam kan sayımlarının dikkatlice takip edilmesi ve nötrofil sayısının 1300’ün altına inmesi durumunda ilacın geçici olarak kesilmesi önerilmiştir.
Önemli Noktalar:
- Mide yanması veya ülserinde kullanılan antasidler ile birlikte CellCept asla aynı zamanda kullanılmamalıdır.
- İlacın etkili olabilmesi için mutlaka aç karnına alınması gereklidir.
- Asla Imuran veya Myfortic ile birlikte kullanılmamalıdır.
- Hamilelikte CellCept kullanımı ile ilgili yeterli bilgi yoktur. Hastalar, CellCept’in kesilmesinden 6 hafta sonrasına dek hamile kalmaktan kaçınmaları yönünde uyarılmalıdır.
İlacımı almayı unuttuğumda ne yapmalıyım?
Günde iki doz (ideal olarak 12 saat arayla) CellCept kullanıyorsanız unuttuğunuz dozu bir sonraki doza 6 saat veya daha fazla var ise alabilirsiniz. Eğer bir sonraki doza 6 saatten daha az bir süre kalmış ise unuttuğunuz dozu almayınız, bir sonraki dozu normal zamanında ve aynı miktarda alınız. Asla iki kat dozda ilaç almayınız.
Mutlaka bir sonraki kontrole dek yeterli ilacınızın olup olmadığını kontrol ediniz.
Myfortic (Mycophenolate Sodium)
Myfortic, CellCept ile benzer etkinlik ve güvenilirlik özelliklerine sahip bir ilaçtır. CellCept’ten farkı ilacın enteric kaplı olup barsakta açılmasıdır.
Ülkemizde 180 ve 360 mg.’lık oral formları mevcuttur.
En sık görülen yan etkiler:
CellCept ile nerede ise aynıdır.
Mide-barsak problemleri: Myfortic ishal, bulantı, kusma ve mide yanmasına yol açabilir. Bu etkiler genellikle günlük 1440 miligramın üzerindeki dozlarla ortaya çıkar ve doz azaltımına cevap verirler.
Kan hücreleri (özellikle beyaz kan hücreleri) üzerine etkileri: Myfortic kullanımı ile birlikte vücudumuzun mikroplara karşı savaşan hücreleri olan lökositlerin (beyaz kan hücrelerinin) sayısında azalma ve hastanın infeksiyon kapma riskinde artış olabilir.
Myfortic kullanan hastaların tam kan sayımlarının dikkatlice takip edilmesi ve nötrofil sayısının 1300’ün altına inmesi durumunda ilacın geçici olarak kesilmesi önerilmiştir.
Önemli Noktalar:
- Mide yanması veya ülserinde kullanılan antasidler ile birlikte Myfortic asla aynı zamanda kullanılmamalıdır.
- İlacın etkili olabilmesi için mutlaka aç karna alınması gereklidir.
- Asla Imuran veya CellCept ile birlikte kullanılmamalıdır.
- Hamilelikte Myfortic kullanımı ile ilgili yeterli bilgi yoktur. Hastalar, Myfortic’in kesilmesinden 6 hafta sonrasına dek hamile kalmaktan kaçınmaları yönünde uyarılmalıdır.
İlacımı almayı unuttuğumda ne yapmalıyım?
Günde iki doz (ideal olarak 12 saat arayla) Myfortic kullanıyorsanız unuttuğunuz dozu bir sonraki doza 6 saat veya daha fazla var ise alabilirsiniz. Eğer bir sonraki doza 6 saatten daha az bir süre kalmış ise unuttuğunuz dozu almayınız, bir sonraki dozu normal zamanında ve aynı miktarda alınız. Asla iki kat dozda ilaç almayınız.
Mutlaka bir sonraki kontrole dek yeterli ilacınızın olup olmadığını kontrol ediniz.
SİKLOSPORİN (Sandimmun-Neoral)
Neoral böbreğin atmasını engelleyen ve kullanımı ile böbrek naklinde çığır açmış bir ilaçtır. Bu ilaç vücudumuzu koruyan beyaz kan hücrelerinin aktivitelerini azaltarak red gelişimini engeller.
İlacın vücudumuza zarar vermeden kullanılması için her poliklinik kontrolünde kan düzeyinin takip edilmesi ve buna göre doz ayarlaması yapılması çok önemlidir.
Neoral ülkemizde 25 ve 100 mg.lık kapsüller halinde bulunmaktadır.
Önemli Noktalar:
- Sabah ve akşam dozlarını mutlaka 12 saat arayla ve aynı saatte almalısınız.
- Neoral sabah ve akşam içilirken hep aynı tür gıdalarla birlikte alınmalıdır.
- Sıvı formda Neoral kullanıyorsanız içeriği mutlaka cam bir bardakta ve metal bir kaşıkla karıştırdıktan sonra içmelisiniz.
- Çocuklarda Neoral’in günde 3 defa kullanılması gerekebilir.
- Poliklinik kontrolüne gelirken Neoral’in sabah dozu içilmeden gelinmeli, kan verdikten sonra ilaç içilmelidir. Eğer yanlışlıkla kan vermeden önce Neoral içildiyse bu olaydan mutlaka hekiminizin haberi olmalıdır. İlaç içildikten sonra verilen kan tetkikindeki Neoral seviyesi fazla bulunacak olursa bu yanlışlık almakta olduğunuz ilaç dozunun azaltılmasına ve belki de böbreğinizin atmasına sebep olabilecektir.
- Son zamanlarda gündeme gelen C2 (ilaç içildikten sonraki 2. saatte kan verip ilaç düzeyine bakma) yöntemi uygulanan hastalar ise mutlaka ilaçlarını içtikten 2 saat sonra kanlarını vermelidirler. Bu konuda hekiminiz size bilgi verecektir.
- Asla greyfurt yememeli ve greyfurt suyu içmemelisiniz. Greyfurt suyu Neoral kan düzeyinizin artmasına ve böbreğinizin bu olaydan zarar görmesine yol açabilir.
- Neoral iki ucu keskin bıçak gibidir. Kan düzeyinin düşüklüğü böbreğin atmasına neden olabilirken, kan düzeyinin yüksekliği böbreğinizin zarar görmesine yol açabilir.
Neoral nasıl saklanır:
Neoral kapsüllerini ancak kullanacağınız zaman kabından çıkarınız. Paketinden çıktıktan sonra kapsüller 7 gün içinde tüketilmelidir.
Kapsülü paketten çıkardığınızda hafif bir koku duyabilirsiniz. Bu ilacın bozuk olduğu anlamına gelmez.
Paketi açılmadan ve soğuk bir yerde (ideali buzdolabınızın yan raflarında) saklandığında ilacınız 3 yıl süreyle bozulmadan saklanabilir.
İlacımı almayı unuttuğumda ne yapmalıyım?
Günde iki doz (ideal olarak 12 saat arayla) kullanılan Neoral için unuttuğunuz dozu bir sonraki doza 6 saat veya daha fazla var ise alabilirsiniz. Eğer bir sonraki doza 6 saatten daha az bir süre kalmış ise unuttuğunuz dozu almayınız, bir sonraki dozu normal zamanında ve aynı miktarda alınız. Asla iki kat dozda ilaç almayınız.
Mutlaka bir sonraki kontrole dek yeterli ilacınızın olup olmadığını kontrol ediniz.
Yan Etkiler:
Böbrek fonksiyonlarında bozulma
Genellikle doza bağımlı olarak böbrek çalışmasını yavaşlatabilir. Bu durumlarda hekimin bilgisi dışında ilaç dozunda azaltma yapılmamalıdır. Sıvı alınımını artırmak yararlı olabilir.
Tansiyonda artış
Neoral bir taraftan vücudun fazladan su ve tuz tutmasına yol açarken diğer taraftan kan damarlarını daraltır. Bu sebeple, böbreğiniz normal çalışsa bile tansiyon yükselmesine sebep olabilir.
Vücut görünüşünde değişiklikler
Yüz, kol ve bacaklarınızda kıllanma artışı olabilir.
Diş eti değişiklikleri
Neoral diş etlerinin şişmesine ve kanamasına yol açabilir. Ağız ve diş sağlığınıza dikkat etmeli, günde en az iki kez dişlerinizi fırçalamalısınız. Yılda en az bir kez dişhekimi kontrolüne gitmelisiniz.
Kan şekerinde artış
Prograf ve Neoral kan şekerinde artışa ve şeker hastalığı gelişimine yol açabilirler.
Aşırı derecede susuzluk hissi, idrar miktarının ciddi şekilde artması ve aşırı yorgunluk hissi gelişen şeker hastalığının belirtileri olabilir. Bu gibi durumlarda hekim hemen haberdar edilmelidir.
Ellerde titreme, başağrısı
Ellerinizde titreme, el ve ayaklarda iğne batar tarzda çekilmeler ve başağrısı genellikle Neoral kan seviyesinin yüksekliğinin işaretleridirler. Hekim kontrolünde doz azaltımı ile bu şikayetler geçecektir.
Serum potasyumunun yükselmesi
Neoral serum potasyumunu yükseltebilir. Bu durumda potasyumdan fakir diyet ve hekim kontrolünde potasyum düşürücü ilaçlar kullanılır.
TAKROLIMUS (Prograf)
Prograf yeni takılmış olan böbreğinizin atmasını engelleyen bir ilaçtır. Prograf vücudu korumakla görevli beyaz kan hücrelerini zayıflatarak böbreğin reddini engeller. Bu ilacın vücutta çalışma şekli ve yan etkileri siklosporin ile kısmen benzerlik gösterir.
Prograf’ın ülkemizde 1 mg ve 5 mg’lık oral formları bulunmaktadır. Genellikle günde iki kez (12 saat arayla) kullanılır. Aynen siklosporinde olduğu gibi Prograf içmek iki ucu keskin bir bıçağa benzer. Az ilaç içilmesi durumunda böbrek atacak, çok içilmesi durumunda da böbrek zarar görüp ömrü kısalacaktır. Bu nedenle her poliklinik kontrolünde kan seviyesinin ölçülüp doz ayarlaması gereklidir.
Prograf kapsülleri uggun şartlarda saklandığında 12 ay boyunca saklanabilir.
Önemli noktalar:
- Prograf ve Siklosporin asla birlikte kullanılmaz.
- Prograf içerken ilacı hep aynı saatte içmeye ve günde iki kez kullanıyorsak 12 saatte bir içmeye özen göstermeliyiz. Bu bir plan dahilinde yapılmalı, günden güne ilaç alım saati değişmemelidir.
- Prograf yenilen yemekle etkileşir. Bu sebeple yemeklerden bir saat önce veya bir saat sonra alınması uygundur. Mide problemlerine yol açabileceğinden ilacın yemeklerden bir saat sonra alınmasını önermekteyiz.
- Poliklinik kontrollerine gelirken aç karnına ve bol sıvı almış durumda gelinmeli, Prograf kan seviyesi için örnek verdikten sonra ilaç içilmelidir. Kan vermeden önce ilaç içtiyseniz bu durumdan mutlaka doktorunuzu haberdar etmelisiniz.
- Prograf kan seviyelerini artırıp böbreğinizi bozabileceğinden asla greyfurt yememeli ve suyunu içmemelisiniz.
İlacımı almayı unuttuğumda ne yapmalıyım?
Günde iki doz (ideal olarak 12 saat arayla) Tacrolimus için unuttuğunuz dozu bir sonraki doza 6 saat veya daha fazla var ise alabilirsiniz. Eğer bir sonraki doza 6 saatten daha az bir süre kalmış ise unuttuğunuz dozu almayınız, bir sonraki dozu normal zamanında ve aynı miktarda alınız. Asla iki kat dozda ilaç almayınız.
Mutlaka bir sonraki kontrole dek yeterli ilacınızın olup olmadığını kontrol ediniz.
Yan Etkiler:
Böbrek fonksiyonlarında bozulma
Genellikle doza bağımlı olarak Prograf böbrek çalışmasını yavaşlatabilir. Bu durumlarda hekimin bilgisi dışında ilaç dozunda azaltma yapılmamalıdır. Sıvı alınımını artırmak yararlı olabilir.
Kan basıncında artış
Prograf bir taraftan vücudun fazladan su ve tuz tutmasına yol açarken diğer taraftan kan damarlarını daraltır. Bu sebeple, böbreğiniz normal çalışsa dahi tansiyon yükselmesine sebep olabilir. Bu etki Neoral’e göre nispeten daha hafiftir.
Diş eti değişiklikleri
Prograf nadiren diş etlerinin şişmesine ve kanamasına yol açabilir. Ağız ve diş sağlığınıza dikkat etmeli, günde en az iki kez dişlerinizi fırçalamalısınız. Yılda en az bir kez dişhekimi kontrolüne gitmelisiniz.
Ellerde titreme, başağrısı
Ellerinizde titreme, el ve ayaklarda iğne batar tarzda çekilmeler ve bağağrısı genellikle Prograf kan seviyesinin yüksekliğinin işaretleridirler. Hekim kontrolünde doz azaltımı ile bu şikayetler geçecektir. Bu etkisi Neoral’e göre daha belirgindir.
Saç dökülmesi
Prograf nadiren saç dökülmesine yol açabilir.
Kan şekerinde artış
Prograf ve Neoral kan şekerinde artışa ve şeker hastalığı gelişimine yol açabilirler. Bu etki özellikle erken dönemde Prograf ile daha belirgindir.
Aşırı derecede susuzluk hissi, idrar miktarının ciddi şekilde artması ve aşırı yorgunluk hissi gelişen şeker hastalığının belirtileri olabilir. Bu gibi durumlarda hekim hemen haberdar edilmelidir.
Nörolojik değişiklikler
Nadiren bilinç değişiklikleri ve kasılmalar ortaya çıkabilir.
Serum potasyumunun yükselmesi
Prograf serum potasyumunu yükseltebilir. Bu durumda potasyumdan fakir diyet ve hekim kontrolünde potasyum düşürücü ilaçlar kullanılır.
SIROLIMUS, EVEROLIMUS
Everolimus böbreğimizin atmasını engelleyen bir ilaçtır.
Ülkemizde 0.25 ve 0.75 mg kapsül formları mevcuttur.
Önemli Noktalar:
- Everolimus diğer böbrek atmasını engelleyici ilaçlar olan Siklosporin veya Tacrolimus ile beraber günde iki kez 12 saat aralıkla alınır.
- Rapamune tablet veya sıvı formda günde bir defa, Siklosporin alındıktan 4 saat sonra alınmalıdır.
- İlacın hergün aynı saatte ve benzer yiyeceklerle birlikte alınmasına özen gösterilmelidir.
- Sıvı kapları ışıktan korunmalı ve buzdolabının rafında saklanmalıdır. İlaç asla dondurucuya konulmamalıdır. Şişe açıldıktan sonra ilaç 1 ay içinde kullanılmalıdır. Gerektiği durumlarda şişeler ışıktan korunarak oda sıcaklığında birkaç gün dayanabilir.
- Hamilelikte kullanımı konusunda yeterli bilgi yoktur. Bu sebeple hamile kalmaya karar verildiğinde durumdan hekiminiz mutlaka haberdar edilmelidir.
- Özellikle ağır nefrotik sendroma bağlı böbrek yetmezliği gelişen hastalarda bu ilaç tercih edilmemelidir.
Yan Etkiler:
Kan hücrelerinde azalma
Beyaz kan hücrelerindeki azalma infeksiyon riskini, kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombositlerdeki azalma kanama riskini, kırmızı kan hücrelerindeki azalma kansızlığı doğuracaktır.
Yüksek yağ seviyeleri
Rapamune kolesterol ve trigliserid seviyelerinin artışına ve buna bağlı olarak damar sertliğine yol açabilir. Bu gibi durumlarda yağları düşürücü ilaçların kullanılması gündeme gelebilir.
Deri değişiklikleri
Yüzde ve vücutta deri döküntüleri ve sivilceler ortaya çıkabilir.
Mide-barsak problemleri
Rapamune ishale yol açabilir.
Düşük kan potasyum ve magnezyum seviyesi
Rapamune potasyum seviyesinin düşmesine yol açabilir. Bu gibi durumlarda potasyumdan zengin gıdaların alınması ve potasyum yükseltici ilaçlar önerilecektir.
Lenfosel
Rapamune kullanan hastalarda lenf sıvısının karında birikerek böbreğe baskı yapabilir.
Ağrılı ağız ülserleri
Nadir olarak görülür
Yara iyileşmesinde gecikme
Sperm sayısında azalma
Nadir olarak görülür.
İlacımı almayı unuttuğumda ne yapmalıyım?
Günde tek doz Rapamune kullanıyorsanız unuttuğunuz dozu bir sonraki doza 12 saat veya daha fazla var ise alabilirsiniz. Eğer bir sonraki doza 12 saatten daha az bir süre kalmış ise unuttuğunuz dozu almayınız, bir sonraki dozu normal zamanında ve aynı miktarda alınız. Asla iki kat dozda ilaç almayınız.
Mutlaka bir sonraki kontrole dek yeterli ilacınızın olup olmadığını kontrol ediniz.
EVEROLIMUS (Certican)
Certican, Rapamune ile benzer etki gösteren daha kısa etki süreli bir ilaçtır. Bu nedenle günde iki kez (12 saatte bir) yemeklerden bir saat sonra kullanılır.
Rapamune’den en temel farkı Neoral ile birlikte aynı anda alınabilmesidir.
İkinci temel farkı ise Rapamune’den farklı olarak “yükleme dozuna” ihtiyaç duyulmamasıdır.
Ülkemizde 0.25 ve 0.75 mg’lık kapsül formları mevcuttur.
Yan etkileri Rapamune ile benzerdir.
Yan Etkiler:
Kan hücrelerinde azalma
Beyaz kan hücrelerindeki azalma infeksiyon riskini, kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombositlerdeki azalma kanama riskini, kırmızı kan hücrelerindeki azalma kansızlığı doğuracaktır.
Yüksek yağ seviyeleri
Certican kolesterol ve trigliserid seviyelerinin artışına ve buna bağlı olarak damar sertliğine yol açabilir. Bu gibi durumlarda yağ düşürücü ilaçların kullanılması gündeme gelebilir.
Deri değişiklikleri
Yüzde ve vücutta deri döküntüleri ve sivilceler ortaya çıkabilir.
Mide-barsak problemleri
Certican ishale yol açabilir.
Düşük kan potasyum ve magnezyum seviyesi
Certican potasyum seviyesinin düşmesine yol açabilir. Bu gibi durumlarda potasyumdan zengin gıdaların alınması ve potasyum yükseltici ilaçlar önerilecektir.
Lenfosel
Certican kullanan hastalarda lenf sıvısının karında birikerek böbreğe baskı yapabilir
Ağrılı ağız ülserleri
Nadir olarak görülür
Yara iyileşmesinde gecikme
Sperm sayısında azalma
Nadir olarak görülür.
İlacımı almayı unuttuğumda ne yapmalıyım?
Günde iki doz (ideal olarak 12 saat arayla) Certican için unuttuğunuz dozu bir sonraki doza 6 saat veya daha fazla var ise alabilirsiniz. Eğer bir sonraki doza 6 saatten daha az bir süre kalmış ise unuttuğunuz dozu almayınız, bir sonraki dozu normal zamanında ve aynı miktarda alınız. Asla iki kat dozda ilaç almayınız.
Mutlaka bir sonraki kontrole dek yeterli ilacınızın olup olmadığını kontrol ediniz.
İNFEKSİYON ÖNLEYİCİ İLAÇLAR:
Trimethoprim-sulfamethoxazole (Bactrim)
Sulfa tipi bir antibiyotik olan Bactrim akciğer ve idrar yolu infeksiyonlarının gelişmesini engeller.
Tablet, sıvı ve intravenöz (damar içine verilen) formları mevcuttur. Piyasada normal doz ve iki kat yüksek dozda (fort) satılan formları mevcuttur.
Değişik merkezler bu ilacın nakil sonrası 6-9 ay kullanılmasını önerirler.
Önemli Noktalar:
- Bazı insanlarda bu ilaca karşı alerji olabilir. Bu gibi durumlarda hekiminiz ilacı başka bir ilaç ile değiştirecektir.
- Hamilelerde kullanımı yasaktır.
- Cildiniz güneş ışığına karşı aşırı hassaslaşabilir. Bu gibi durumlarda;
- Dışarı çıkarken güneş kremi sürmeniz ve
- Her bir dozu en az bir bardak suyla içmeniz faydalı olabilir.
Yan Etkiler:
Nadiren görülen bu yan etkiler:
- Bulantı, kusma, ishal, kramp tarzında karın ağrıları,
- Deri döküntüleri,
- Beyaz kan hücreleri başta olmak üzere olmak üzere kan hücre sayılarında azalma yapabilir.
Asiklovir (Virosil, Zovirax, Hernovir, Aklovir)
Valacyclovir (Valtrex)
Valganciclovir (Valcyte)
Virüslere karşı savaşan ilaçlardır.
Hekimler tarafından nakil sonrası 3-6 ay boyunca kullanılması önerilir. Günlük dozları 8-12 saattte bir ve böbrek fonksiyonlarına göre ayarlanır.
CMV başta olmak üzere Herpes, su çiçeği ve soğuk algınlığını engellemek maksadıyla kullanılır.
Tablet, sıvı ve damardan kullanılan formları mevcuttur.
Piyasada değişik miktarlardaki formları hekim önerisi ile her hasta için uygun dozlar ayarlanarak kullanılır.
Önemli Nokta:
Grip, su çiçeği, nezle veya herpes gibi infeksiyonlar hayatınızı kaybetmenize yol açabilir. Çevrenizde bu gibi hastalığı olanlardan uzak kalmalısınız.
Çevrenizde herhangi birinde su çiçeği bulunursa bu durumdan hemen hekiminizi haberdar etmelisiniz.
Yan Etkiler:
· Yorgunluk
· Başağrısı
· Bulantı
Gansiklovir (Cymevene)
Cymevene, virüslere karşı savaşan bir ilaçtır.
CMV başta olmak üzere herpes, su çiçeği ve soğuk algınlığının engellenmesi amacıyla kullanılır.
Yurtdışında tablet formu da olan ilacın, ülkemizde sadece damardan uygulanan formu mevcuttur.
Yan Etkiler:
Nadiren gelişen yan etkiler:
- Karaciğer fonksiyon testlerinde bozulma (ALT ve AST’de yükselme)
- Beyaz kan hücresi sayısında azalma
- Bulantı
- Kusma
- İshal
Valcyte (Valgansiklovir)
Cymeven’in daha da geliştirilmiş bir formunu kapsayan yeni bir ilaçtır. CMV virüsü başta olmak üzere viral enfeksiyonlarda etkilidir.
450 mg’lık tablet formları vardır. CMV hastalığından korunmada sabah akşam 1’er tablet, hastalığın tedavisinde ise sabah akşam 2’şer tablet kullanılır.
Yan etkiler Cymevene ile aynıdır.
Yan Etkiler:
Nadiren gelişen yan etkiler:
- Karaciğer fonksiyon testlerinde bozulma (ALT ve AST’de yükselme)
- Beyaz kan hücresi sayısında azalma
- Bulantı
- Kusma
- İshal
Valcyte’ın CMV hastalığı tedavisinde, damar yoluyla verilebilen cymevene üstünlüğü;
- Hastaya damar yolu açılmadan ağızdan ilacın alınabilmesi
- Cymevene kullanımında ortalama 21 gün hastaneye yatmak zorunda olan hastaların, valcyte ile ayaktan aynı etkinlik ve güvenilirlikle tedavi edilebilmeleridir.
Nistatin (Mycostatin)
Nystatin ağızda ve yemek borusunda gelişebilecek mantar infeksiyonlarını engellemek amacıyla verilir.
Bu mantar, halk arasında “pamukçuk” olarak da adlandırılır. Dilin her tarafını, beyaz bir örtü şeklinde kaplayabilir.
Nystatin günde 4 kez (6 saatte bir) kullanılır.
Önemli Noktalar:
- Nystatin damlayı ağzımıza damlattıktan sonra ağzınızın her tarafına gelecek şekilde çalkalamalı ve gargara yapmalısınız.
- İlacı kullandıktan sonra 30 dakika süre ile birşey yememeli ve içmemelisiniz.
Yan Etkiler:
- Bulantı
- Kusma
- İshal
- Kramp tarzında karın ağrısı
Ülser gelişimine karşı ilaçlar
Steroidler ve Imuran başta olmak üzere bazı nakil ilaçları midemize zarar vererek, ülser gelişimine yol açabilir.
Ülser gelişimini engellemek amacıyla kullanılan ilaçlar mide asidi miktarını azaltarak ve mide duvarının hasarını engelleyerek görevlerini yaparlar.
Günde bir veya iki kez kullanılırlar. Kullanım gereklilikleri zamanla Zamanla steroid dozunun azalması ile birlikte ortadan kalkar ülser gelişimine karşı ilaçların kullanımı da ortadan kalkar.
Famotidin nakil sonrası ilk 3 ay 40 mg/gün kullanılırken 3-6. aylar arası 20 mg/gün dozunda kullanılır.
Bu tek doz en iyi şekilde etki elde etmek amacıyla yatarken alınmalıdır.
Nakilden 6 ay sonra (Bactrim’in kesildiği dönem) Famotidin kesilir.
Önemli Nokta:
Sucralfate (Antepsin), CellCept ve Myfortic’in emilimini bozacağından, bu ilacın kullanılması durumunda asla içilmemelidir.
Uzak durulması gereken ilaçlar
Bazı nakil ekipleri hastalarına naklin erken döneminde (genellikle ilk bir ayda) böbreğe giden damarlarda tıkanıklığı önlemek amacıyla düşük doz asprin önerirler. Günde 75-150 mg dozundaki bu ilaç böbrek üzerine olumsuz bir etki yapmaz. Yine de bilinçsiz kullanıldığında kanama riskini artıracağından hekiminizin önerisi dışında kullanmamalısınız.
Ağrı kesici olarak ne kullanabilirim?
Ağrı kesmek amacıyla sadece “parasetamol” içeren ilaçlar kullanılabilir.
Yine kas ağrılarına karşı kullanılan ve ağrıyan bölgelerin üzerine sürülen jellerde asprin benzeri ilaçlar içerebilir ve küçük de olsa böbrek fonksiyonlarının bozulması açısından risk teşkil edebilir. Öncelikle non-steroid ağrı kesici ilaçların (Aprol, Apranax, Majezic, Melox, Brufen vs. gibi) nakil hastalarında kesinlikle kullanılmaması gerekir. Bu ilaçlar kan basıncında artışa, idrarda protein atılımı ile birlikte vücutta şişmeye ve böbrek yetmezliğine neden olabilir. Ağrı kesici olarak ve grip ilacı olarak parasetamol türevlerini (Parol, Vermidon, Minoset vs. gibi) tercih etmeliyiz.
Her antibiyotiği kullanabilir miyim?
Antibiyotik olarak da böbreğimizi bozabilecek damardan veya kalçadan yapılan aminoglikozid türevi ilaçlardan uzak durmalıyız (Amikozid, Genta, Linkosin vs gibi). Ağızdan alınan antibiyotiklerde de kalsineurin türü nakil ilacı kullanan ( Neoral, Prograf, Advagraf vs. gibi) hastaların makrolid grubu antibiyotikleri (Klacid, Makrol, Rulid, Eritromisin vs. gibi) kullanmamaları gerekir.
Ağızdan alınan azol grubu mantar ilaçları ( flucanazol, itrakanazol, posakanazol, vorikanazol vs. gibi) ve bazı kalsiyum kanal blokeri tansiyon ilaçlarının da (Diltizem, İsoptin vs. gibi) ya kullanılmaması yada kullanılmaları mecburi ise mutlaka nakil ilaçlarının kan düzeyleri sıkça kontrol edilerek hekim kontrolünde verilmesi gerekir.
Hastaların yapabilecekleri en güzel şey hekimleri tarafından kendilerine verilen ilaç takip çizelgelerine uymak ve başka bir hekim tarafından verilen farklı bir ilacı ise nakil hekimlerinin onayını almadan kullanmamaktır. Kulaktan dolma bilgilerle veya yetkisiz kişilerin tavsiyeleriyle ilaç kullanmak organımızın ve belki de hayatımızın kaybına yol açabilir.